Mecburiyet
Kadın, güçlü nefesler alarak derin derin uyuyordu. Ağzı yarı aralıktı sanki gülümsemek üzere veya birden söze başlamak istermiş gibiydi. Genç, kubbeyi andıran göğsü battaniyenin altında huzurla kabarıp iniyordu. Pencerelerden günün ilk ışıkları sızıyordu. Ancak, kış sabahının ışıkları sönük ve zayıftı. Karanlıktan gün ışığına geçiş, uyuyan nesnelerin üzerinde kararsızca dalgalanırken onların bedenlerini sarıyordu.
Kadın, güçlü nefesler alarak derin derin uyuyordu. Ağzı yarı aralıktı sanki gülümsemek üzere veya birden söze başlamak istermiş gibiydi. Genç, kubbeyi andıran göğsü battaniyenin altında huzurla kabarıp iniyordu. Pencerelerden günün ilk ışıkları sızıyordu. Ancak, kış sabahının ışıkları sönük ve zayıftı. Karanlıktan gün ışığına geçiş, uyuyan nesnelerin üzerinde kararsızca dalgalanırken onların bedenlerini sarıyordu.